1 2 3 4 5

Beren ve Luthien'in Şarkısı


"Size Tinüviel'in öyküsünü anlatacağım," dedi Yolgezer, "kısaca, çünkü bu sonu bilinmeyen uzun bir öyküdür ve artık Elrond'dan başka bu öyküyü eskiden anlatıldığı gibi, doğru dürüst hatırlayan kimse kalmadı. Bütün Orta Dünya öyküleri gibi güzel ama acıklı bir öyküdür, yine de içinizi açabilir." Bir süre sessiz kaldı; sonra konuşmaya değil, yavaş yavaş söylemeye başladı:

Yapraklar uzun,çimenler yeşildi,
Ne hoştu şemsiyesi uzun göknarların
Ormanın açıklığında, gölgede
Göz kırpıyordu ışığı yıldızların
Tinuviel dans ediyordu orada şimdi,
Görünmeyen bir kavalın ezgisiyle
Yıldızların ışığı saçlarında
Ve parıl parlıyordu elbisesi sırtında.


Tarafımdan hazırlanan video. "Beren ve Luthien'in Şarkısı" [Türkçe Altyazılı]






Beren buz gibi dağlardan geldi oraya,
Kaybolmuştu yaprakların altında gezinirken,
Kederli kederli dolaşıyordu bir başına
Elf Nehri'nin akıp gittiği yerde
Baktığında göknar yapraklarının geresinden
O altın çiçekleri gördü şaşkınlıkla
Kızın pelerinini ve kollarını örten,
Ve saçları sanki ardında bir gölge

Tılsım iyi geldi, dağlarda gezinmeye
Mahkum edilen yorgun ayaklarına,
Atıldı hemen güçlü ve çevik elleriyle
Parıldayan ay ışınlarını yakalamak için.
Çabucak kaçtı kız dans eden ayaklarıyla
Elf yurdu'nun sık ormanlarının içine,
Ve onu bıraktı ki dinleyen, sessiz ormanda
Bir başına biraz daha gezinsin.

Ormanda sık sık duydu uçuşan sesini
Ihlamur yaprağı kadar kadar hafif ayakların,
Duydu ormandaki oyuklarda gizli
Titreşerek taşan müziği yeraltından.
Artık solmuş sarkıyordu desteleri göknarın,
Ve tek tek, fısıltıyla ah edip yere indi,
Salınan yaprakları kayının,
Kış basmıştı artık, soğuktu orman.

Vazgeçmedi hiç aramaktan, ta uzaklara gitti,
Yıllanmış yaprakların biriktiği yerlere,
Kah ay ışığı, kah yıldız ışığı ona rehberlik etti
Titreyerek gezdi durdu, üstünde donmuş gökyüzü.
Ayışığı vururdu kızın parlayan pelerinine
Sanki yüce ırak bir dağ başında dans eder gibi;
Yayılırdı ayaklarının dibinde
Titreşen bir pusun gümüşü.

Kış geçince kız döndü tekrar,
Bahar birden geliverdi şarkısıyla
Yükselen tarlakuşu, düşen yağmurlar
Ve eriyen suyun köpürüşü gibi.
Baktı ki elf çiçekleri kızın ayakları altında,
Şifa bulunca yeniden, ne kadar
İstedi dertsiz çimlere basa basa
Onunla birlikte dans edip şarkı söylemeyi

Kaçtı kız yine, ama bu kez Beren yetişti hemen
Tinuviel! Tinuviel! diye.
Elfçe ismiyle seslendi ona birden,
Ve bunu duyunca kız, kalakaldı oracıkta.
Bir an durdu Tinuviel, efsunlandı sesiyle,
Yetişip onu kollarına aldı Beren,
Kötü kader hükmetmişti bir kez Tinuviel'e
Parıldayarak yatarken oğlanın kollarında.

Saçları gölgesinde
Gözlerine bakarken Beren kızın,
Aksini gördü göklerde
Donuk donuk titreyen ürpertili yıldızların.
Tinuviel, elf güzeli,
Ölümsüz kız, elf soylu bilge
Gölgeli saçlarının hapsine aldı onu
Ve gümüş parıltılı kollarının.

Onları upuzun bir yola sürükledi kader
Boz ve soğuk dağları aşan,
Demir saraylar ve karanlık kapılardan geçtiler
Gece gölgeli ormanlardan, şafaksız.
Ayıran Denizler geçiyordu aralarından,
Yine de sonunda bir kez daha görüştüler,
Ve çekip gittiler çok önceleri bu zamandan,
Orman içinden şarkı söyleyerek, gamsız.




0 yorum:

Yorum Gönder