Dünya gençti, yemyeşildi dağlar
lekelenmemişti ayın yüzü daha
ne derelere isim konmuştu, ne dağlara
durin uyanıp tek başına dolaştığında
isimsiz tepelere vadilere isimler verdi;
henüz tadılmamış kuyulardan su içti;
eğilip baktığında aynagöl'e
gördü başının gölgesi üzerinde
yıldızlardan yapılmış bir tacın belirdiğini
sanki gümüş bir ipe dizilmiş mücevherler gibi.
Dağlar yaşlı, dünya kül rengi,
demirhanenin ateşi küllenmiş buz gibi;
çalınan harp düşen çekiç yok artık,
durin'in salonlarında tek yaşayan karanlık;
bir gölge uzanıyor şimdilerde
moria, khazad-dum'daki mezarı üzerinde
ama batmış yıldızlar görünüyor hala
karanlık ve rüzgarsız aynagöl sularında;
tacı orada derin sularda yatar
durin tekrar uykusundan uyanıncaya kadar.
Not: Orjinal şiir'in ilk ve son kıtasını içerir.
0 yorum:
Yorum Gönder