1 2 3 4 5

Galadriel



Galadriel, Lord Celeborn ile birlikte Lothlórien’in yöneticisidir. Ne kendisi, ne de Celeborn soylu unvan almamışlardır zira kendilerini sadece Lothlórien’in koruyucuları olarak görmektedirler. Galadriel, Lúthien’in kuzeni ve aynı zamanda, Ñoldor ve Eärwen’in Prensi olan Finarfin tek kızı ve en küçük çocuğudur. Kardeşleri ise Finrod Felagun, Angrod ve Aegnor’dur.


Ön Bilgi :

Galadriel, J.R.R. Tolkien’ın evreninde genel olarak Yüzüklerin Efendisi, The Silmarillion ve Bitmemiş Öyküler kitabında karşımıza çıkmaktadır. Kendisine verilen ünvanlar , Lórien’in Leydisi, Işığın Hanımı, Kasırga Kraliçesi, Galadhrim’in Hanımı, Ak Leydi, Kraliçe Galadriel, Altın Ormanın Büyücüsü ve Ormanın Hanımı diyebiliriz.Yapımını Peter Jackson’ın üstlendiği ve genişletilmiş Yüzüklerin Efendisi filminde Gimli, Galadriel karakterine “Elf Cadısı” olarak hitap etmiştir. Lothlórien diyarında ise leydi Galadriel ya da sadece leydi olarak tanımlanmıştır. Celeborn ve Galadriel’in bulunduğu ortamlarda ise kendilerine Lord ve Leydi olarak seslenilmiştir.

Galadriel karakteri kesinlikle Orta Dünya’da yaşamış çok önemli, belki de en önemli Eldar’lar arasında yer almaktadır. J.R.R. Tolkien ise Galadriel karakterini Elf Kral Gil-Galad ile birlikte, Orta Dünya’da kalmış en bilge ve en güçlü yüce Elflerden biri olarak tasarladığını söylemek mümkündür.

Galadriel karakteri kitaplarda çok güzel olarak tasvir edilmiştir. Saçlarında ise iki ağaç’ın (Telperion ve Laurenin) ışığını taşıdığı söylenmektedir. Saçları genelde altın ve gümüş gibi sürekli parlamaktadır. Bir diğer söylenti ise saçlarının güzelliği, Feanorun silmarilleri dövmesi sırasında kendisine ilham vermiştir. Aynı zamanda kendisi, en uzun Elf  hanımıdır. Boyu ise yaklaşık olarak 1.93 santimetre uzunluğundadır.

Kendisi bir Elf olmasına rağmen güçleri bir maia kadar fazladır.. Gücünün kaynağı ise daha çok taşıdığı yüzük olan Nenya’dan almaktadır. Bazı kaynaklarda ise Galadriel karakterinin Gandalf kadar güçlü olduğunu hatta Gandalf’tan bile daha güçlü olabileceği söylenmektedir. Tabi bunlar varsayımdır ama Tolkien’ın evreninde buna benzer pek çok hikaye vardır. Belki de bu kadar güçlü olarak tasvir edilmesinin nedeni ilk çağ sıralarında Melian’la olan dostluğu, arkadaşlığıdır. Melian'ın güçlerini ve bilgisini Galadriel’e aktardığı ise bir başka söylentidir.

Etimoloji ve Ek Bilgi :

İlk olarak Galadriel karakteri Artanis olarak isimlendirilmiştir. Anlamı ise “Soylu kadın” anlamına gelmektedir. Galadriel ismi Telerin Quenya dilinde ki Alatáriel’in sindarin dilinde ki çevrilmiş halidir. Bu ismi ise kendisine eşi Celeborn vermiştir. Anlamı ise “Aydınlık gibi ışık saçan çelenk ile taçlandırılmış hanım” anlamına gelmektedir. Bu da kendisinin saçlarına yapılmış bir atıf olarak düşünülebilir. Elfler ise Galadriel’in saçlarının İki Ağaç olan Laurelin ve Telperion’in ışığını yakaladığını ve Galadriel hayatta olduğu sürece Orta Dünya’nın aydınlık olacağını ve aydınlık kalacağını dile getirmektedirler..

Ayrıca Galadhriel ismi, eski günleri bilmeyen ve Galadriel’in tarihini bilmeyenler tarafından kullanılan bir isimdi. Karışıklık, Elf sözcüğü galadh’ın, Lorien’in halkı anlamına gelen Galadhrim’le karıştırılmasından kaynaklanırdı.



BİYOGRAFIK BİLGİLER

Diğer İsimler    : Altáriel, Artanis, Nerwen, Ak Leydi

Ünvanlar          : Lórien’in Leydisi, Işığın Hanımı, Kasırga Kraliçesi, Galadhrim’in Hanımı, Ak Leydi, Kraliçe Galadriel, Altın Ormanın Büyücüsü ve Ormanın Hanımı

Doğum Tarihi   : 1362 Ağaçların Yılı, İlk Çağ’ın başlamasından önce.

Ölüm Tarihi      : 29 Eylül, 3021, Deniz yoluyla ayrıldı

Eşi                     : Celeborn

Silahları           : Büyü, Nenya

FİZİKSEL ÖZELLİKLER

Irk                   : Elf
Kültür             : Ñoldor (Finarfin Hanedanı)
Cinsiyet          : Dişi
Boy                  : 1.93 cm
Saç Rengi      : Altın Rengi

SOYBAĞI



TARİH

İlk Çağ ve Öncesi :

Galadriel, Ağaçların ilk yılları sırasında ilk çağ başlamadan önce Valinor’da doğdu. Galadriel’in hikayesi’nin büyük bir kısmı malesef belirsizdir. Kendisine ve eşine ait bilgilere ise Bitmemiş Öyküler kitabında rastlamak mümkündür.. Silmarillon’da yayınlanmış bazı eski yazımlara göre Galadirel, Noldor isyanına katılmak isteyen lider özellikli ve istekli bir Elf’ti. Bunu ise kendisinin bir gün Orta Dünya’ya gideceğini ve orada hüküm sürmek istediğini inanmasından kaynaklandığını söylemek mümkündür zira arzuları ise bu yöndedir. Ama Feanor ve onun hanesinden ayrıldığında, o ve halkı Alqualondë’deki Akraba Katliamına katılmamıştır. Kendisi bu dönemde Beleriand’da kardeşlerinden birisiyle yaşamış olmasına rağmen vaktinin büyük bir çoğunluğunu Melian ve Thingol ile birlikte Menegroth’ta geçirmiştir. Kronolojik olarak bu tarihler ise İlk Çağ – 52 yılı göstermektedir. Burada kendisi hoş karşılanmış ve bunu ise Thingol’un kardeş Olwë’yle olan yakın dostluğuna borçluydu. Doriath’ta, Thingol’un yakınlarından Celeborn ile karşılaştı. Bir çok kere kardeşi Finrod’u Nargothrond’ta ziyarete gitti.

Galadriel’in Dört kardeşi de ilk çağın farklı zamanlarında çeşitli savaşlarda hayatlarını kaybetti. Her ne kadar kendisi tehlikeden uzak durmuş görünse de ilk çağ’da yaşanmış savaşlarda nadir olarak rol almıştır. Kendisinin bu konuda ki düşüncesi ise Melkor’u yenmenin (Morgoth) Eldar’ın gücünün ötesinde olduğunu bilmesiydi. Melkor’un düşüşü ile Vaları’ın Batıdan gelmesiyle mümkün olmuştu. Kendisi Akraba Katliam’ında yer almadığı için güvenli bir şekilde dönüş teklif edilmesine rağmen, Galadriel gururlu davranmış ve kendisi Batıya gitmek yerine Orta Dünya’da kalmayı tercih etmiştir.

”Galadriel Melkor’un çöküşünden sonra Ered Lindon’u aşıp Eriador’a geldi. Bu diyara geldiklerinde yanlarında bir çok Noldor, onların yanında ise Gri ve Yeşil elflerden oluşan büyük bir topluluk vardı. Bu yüzden bir süre Nenuial Göl’ünün (Kuzey Shire) etrafında yaşadılar.”
(Bitmemiş Öyküler – J.R.R. Tolkien)


İkinci Çağ :

Galadirel ve Celeborn ilk önce, Gil-Galad’ın sancağı altında toplanmış olan bir grup elfin yanında yolculuğa çıkmışlardır. Nenuial Göl’ünün kuzeyinde bir süre yaşadıktan sonra daha doğu’ya giderek Moria yakınlarında, Puslu dağların batısında ki krallık olan Eregion’u kurdular. Yaşamış oldukları bu bölgede aynı zamanda Vala Aule’nine eseri olan, Cüce halkıyla iç içe yaşama imkanı bulmuşlardır. (Cücelerin kültürünü yakından tanıma imkanı bulmuşlardır demek belki de daha uygun olur.) Galadriel ve Celeborn cüce halkıyla ticari ilişkilerde bulunuyordu. Daha sonra bu zamanlarda Anduin vadisinde ki Nandorin’le iletişime geçtiler ve bu bölge’nin adı bundan sonra Lothlorien olarak bilinmeye başladı. Daha sonra, Eragion’u moria madenlerinden geçerek terk ettiler ve son an’a kadar hüküm sürdükleri Lothlorien ormanlarına geldiler. Celeborn ve Galadriel burada evlenmişlerdir. Daha sonra ise Celebrian isimli bir kızları ve bir de oğlu olan Amroth doğdu.

(Önemli not: Amroth karakteri “Amroth ve Nimrodel” ile tandığınız Amroth karakteri değildir. Ayrıca kızları Celebrian, Ayrıkvadi’li Elrond’un eşi olmuştur. Arwen,Elrohir ve Elladan ise Galadriel ve Celeborn’un öz torunlarıdır..

İkinci Çağ yıllarından Annatar, (Sauron) Celebrimbor ve Eregion’da ki diğer yaşayanlarla birlikte olanları Güç Yüzüklerinin yapımı için hareke geçirdi. Galadirel ilk andan itibaren Annatar’a güvenmemişti. Bu güvensizliğinde haklı olduğu ise daha sonra Annatar’ın Sauron olduğu ortaya çıkmasıyla meydana çıkacaktı. Sauron ile çıkan savaştan sonra Celebrimbor’a yüzükleri saklamasında yardımcı olan kişi ise Galadriel’di. Eregion saldırıya uğradığında ise yüzükler ele geçirilmiş ama 3 yüzüğü saklamayı başarmışlardı. Bu 3 yüzüğü korumak ise Eflerin göreviydi artık. Galadriel’in Nenya yüzüğüne sahip olması ise buradan başlamaktadır. Galadriel Nenya’ya sahip olduğunda, bunu kullanmamıştır. Çünkü Nenya’da diğer yüzükler gibi Sauron’un Tekyüzüğüne’e bağlıydı. Nenya’nın diğer anlamı ise “Su Yüzüğü” idi.
Not: Üçüncü çağ sırasında Tek yüzüğün kaybolduğu yıllarda ise krallığının sınırılarını korumak için iyi niyetli olarak kullandığı da bir gerçektir. Bknz: Su ve Galadriel’in Aynası..vb

İkinci Çağ Sonları ve Üçüncü Çağ :

İkinci Çağ sonları ve Üçüncü Çağ yıllarında daha çok Galadriel ve Celeborn’u Yüzüklerin Efendisi kitabında ve Dol Guldur ile ilgili kısımlarda görürüz. Ak Konsey’in 2463 yılında kurulması ve yaşananlardan sonra  Galadriel tüm gücünü Sauron’a karşı olan savaşta kullanmıştır. Ayrıca Galadriel Ak Divanın başı olarak Saruman’ı değil, Gandalf’ın olması yönünde oy kullanmıştır. Dol Guldur kalesi ve yaşananlar ise oldukça uzun bir hikayedir zira bunun nedeni Dol Guldur kalesinin yapımı ile tamamen yok olma süresi neredeyse bir çağı kapsamaktadır. Doğrudan yüzük kardeşliğine destek olamamasının nedeni de budur aslında. Çünkü Dol Guldur’un yıkılışı, Sauron’un yok oluşundan sonra son saldırı ile (3 çağ sonu - 4. çağ başı) ile mümkün olabilmiştir. Bu süre zarfında ise kendi topraklarını kormuştur.. Bu olaylar içinde Galadirel, Moria Madenlerinden kaçışlarından sonra Yüzük kardeşliğini kendi evinde ağırlamıştır. Bir keresinde ise Frodo, Sam’in Galadriel’in aynasına bakmasına izin bile vermiştir. Bu zamanlarda ise Galadirel Tekyüzük tarafından test edilmiştir. Frodo ise Tekyüzüğü Galadriel’e vermek istemiş ama o kabul etmeyerek bu testi başarı ile geçmiştir. Galadriel’in Valinor’a dönme kararı ise bu zamanlarda şekillenmeye başlamıştır. Ayrıca kardeşlik ayrılmadan önce hepsine ayrı ayrı hediye vermiştir. En çokta Gimli, Galadriel’in misafirperverliğinden etkilenmiş ve saçından bir tutam istemiştir.

Galadriel Yüzük kardeşliğine ; Gimli’ye saçından bir tutam haricinde Mallorn ağacının tohum’unu, Sam’e bahçesinden bir avuç toprak, Aragorn’a, gümüş içinde yeşil bir taş; Boromir, Merry ve Pippin’e birer kemer ve Legolas’a da Galadhrim yayı’nı vermişti.    

Galadriel’in belki de en önemli hediyesi, Eärendil'in ışığını taşıyan Lambası’nı Frodo’ya vermesi olmuştu. Eğer bu lamba olmasaydı belki de Frodo görevinde başarısız olacaktı;ve aynasında gördüğü geleceklerden birisi muhtemelen gerçekleşecekti..

Yüzük kardeşliği ayrıldıktan sonra bu görevin başarıya ulaşması için Galadriel elinden geleni yapmıştır. Zira topraklarını kurtarmanın ve bu savaşı sonlandırmanın tek yolu budur. Gandalf’ı Celebdil’in tepesinden kurtarması için Gwaihir’i çağıran (Balrog ile savaş sonrası) ve beyazları giymesine olanak sağlayan yine kendisi oldu. Daha sonra, Aragorn’a Ölülerin Yolu’na gitmesini öneren ve Kuzey’li Kolcuları savaşta yardım etmeleri için ikna eden de oydu. Tabi ki tüm bu yardımların’ın nedeni Sauron’u Orta Dünya’dan tamamen silmekti.
Bu olaylar yaşanırken Sauron elflerin yarattığı tehlikenin bilincindeydi ve Elflerle birlikte Cücelerin ve İnsanların yaşadığı şehirleri sık sık ateş altında almıştı. Lorien bile üç defa saldırıya uğramış ama Mordor’un orduları, hem Elflerin cesareti hem de Galadriel’in Yüzüğü sayesinde geri püskürtülmeyi başarmıştı.

Galadirel Sauron’un düşüşünden sonra, Mirkwood’lu Thranduil ile birlikte, Anduin’i geçip Dol Guldur’a girdi ve tüm kaleyi yerle bir ettiler. Daha sonrasında da, Kral Aragorn ve Leydi Arwen’in düğünleri için Minas Tirith’e gitti ve 3021 yılına kadar da Lorien’de yaşamaya devam etti. Daha sonra da, geri kalan tüm yüzük taşıyıcılarıyla birlikte, Batı’ya yolculuğa çıkmıştır..

NOTLAR: 1-) Peter Jacskon'ın yapımını üstlendiği Yüzüklerin Efendisi ve The Hobbit filminde "Galadriel" karakterini Catherine Elise Blanchett canlandırmıştır. Tarafımdan hazırlanan biyografisine ulaşmak için Tıklayınız..

2-) 1978 yılındaki Yüzüklerin Efendisi Animasyonunda Annette Crosbie seslendirmiştir.

3-) 1981 yılındaki BBC Radyosunda Marian Diamond seslendirmiştir.

1 yorum:

Aksuvari dedi ki...

Merhaba, Yazınızın kaynağı nedir?

Yorum Gönder